My Dinner With Andre
Şimdi buraya çok hoşuma giden birkaç repliğini bırakmak
istiyorum.
‘’ Alışkanlıklarına göre yaşıyorsan aslında yaşamıyorsun
demektir.’’
‘’Ama tecrübe ettiğim bu şey, gerçekten yaşıyor olduğumu
fark etmek hayatımda ilk kez başıma geliyordu. Bu çok korkutucuydu zira bununla
birlikte ölümün farkındalığı da geliyordu çünkü ikisi asla ayrılamazdı. Her
şeyle bağlantılı olduğun hissi aynı zamanda ölümle de bağlantılısın demekti.’’
‘’Birden fark ediyorsun ki Tanrım, ben hayatımı yaşadığımı
sanıyordum oysa insan bile değilmişim, oyuncu olmuşum.
Yaşamamışım.
Yaşarmış gibi yapmışım.
Baba rolünü oynamışım. Koca rolünü oynamışım. Arkadaş rolünü
oynamışım. Yazar, yönetmen ya da her neysem o rolü oynamışım. Bu insanla aynı
odada yaşamışım ama onu gerçekten görmemişim.
Gerçekten işitmemişim.
Gerçekten beraber olmamışım.’’
‘’Hedef ve planlar, bunlar birer hayaldir. Bir hayal
aleminin parçalarıdır. Öylesine aptala görünüyor ki, bir şekilde herkesin
hayatında küçücük de olsa hedefleri var. Hangisi olduğunun önemini vurgulamadıkça
çok saçma oluyor.’’
‘’Ama böyle
akşamlar bizim için tipiktir. yani sürekli olarak bu halde yemeklere veya
partilere katılırız. böylesine akşamlar hastalıklı rüyalara benziyor çünkü
insanlar sembollerle anlaşıyorlar. herkes bu sis ve bilinçsiz hislerin
içerisinde yüzüyor gibi. hiç kimse gerçekte ne düşündüğünü söylemiyor. sonra
insanlar şakalaşmaya başlıyorlar ve bunlar da gizli şifreler gibi oluyor.’’








0 Comments:
Yorum Gönder